25 Nisan 2021

Shqiptar'ın Seyir Defteri; Teknen Neta, Rüzgarın Kolayına Olsun

                                                                                    

    Shqiptar'ın günlüğünün önceki sayfasında da yazdığım gibi, hani bu hafta nasıl yaşamdaki elli üçüncü yılım dolacaksa, iki sene önce yine bu günlerin hemen sonrasında bir perşembe günü Lyon'dan, İstanbul'a geldim.

    Gelişimin ertesi günü vefat eden sınıf arkadaşımın kabrini ziyaret edeceğimi düşündüğüm bir plan yapmıştım kendi kendime, ne çok safmışım.

    Hemen valizleri eve bırakır bırakmaz berbere gittim saçlarımı kestirmek için, orada başım suyun altındayken telefonum car car çaldı, yetişemedim. Çıkınca baktım annem aramış, geri aradım hemen. Hoş geldin oğlum demesini beklerken, aldığım haberle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

    İşte o an, üç senelik zorlu süreç başladı.

    Babam düşmüş ve beyin kanaması geçirmiş, hastaneye kaldırmışlar. Şu bir cümlenin altında o kadar şaşırtıcı, beklenmedik, çok fazla üzücü olay yaşandı ve sonrasında yaşanacak ki. Sadece kısaca birer cümleyle geçeceğim.

    Sonrasında her şey düzeliyordu yavaş yavaş, toparlayacak artık diyorduk ve böyle olunca, o ruh haliyle on üç yaşımdan beri hayalini kurduğum yelkenli teknemi satın aldım. Açıkçası çok keyifliydim. Aldım almasına da bir ay sonra babam vefat etti, ardından annem aort ameliyatı geçirdi ve sonrasında boşandım. Salgın ve sürecini söylemiyorum bile.

    Geçen sonbaharda geldim Fransa'ya. Şimdi kızımı Lyon'a, oğlumu Hollanda'ya yerleştirip geri dönüyorum önümüzdeki günlerde, daha doğru dürüst üzerinde olamadığım teknem Shqiptar'a Marmaris'e, Türkiye'ye.

    Bunların hepsi hayatın farklı aşamaları; bazıları üzücü, bazıları yorucu ve bazıları ise mutluluk verici benim adıma. Hayat böyle, zaten bence güzelliği ve büyüsü tam burada işte. Yarın bilinmez, dün geçti, bugün elinde ve bir onu yaşıyorsun.

    Tüm bunların yanında hayatımdaki bir takım gereksiz yüklerden de kurtulduğum ve kurtulmakta olduğum için ise çok mutluyum. Asıl söylemek istediğim ise tam bu; En karanlık, en umarsız, en yorgun olduğunu düşündüğün zamanlarda bile bir tebessüm, bir ışık, bir yol, bir çıkış, bir kurtuluş ve her zaman bir umut var. Sen sadece dik dur yeter. Elbette görebilene, anlayabilene ve zihninin, tutkularının esiri olmayana tüm bu yazdıklarım.

    Seyir defterinin girişi böylelikle tamamlandı, artık denizde olacağız. Bakalım kahramanlarımızı nasıl maceralar bekliyor, göreceğiz.

    Shqiptar neta, rüzgarın kolayında olsun. Bas yelkenleri kaptan...